top of page

Human Design Otoriteleri

Güncelleme tarihi: 2 Şub 2022

Human Design Otoritesi ne demek? Kaç tür otorite vardır? Senin otoriten nedir? Otoriteni bilmek ve otoriteni hayatına dahil etmenin faydası nedir? Haydi bu soruları cevaplayacak şekilde biraz otorite konuşalım...


Hepimizin karar vermekte zorlandığı, en doğru kararı nasıl vereceğimizi bilemediği, verilen kararların arkasından kafamızda "acaba..." ların devam ettiği oluyordur... Bu durumlarda çevremizden sıklıkla "içgüdülerine güven", "kalbinin sesini dinle", "duygularınla düşünme", "aklını kullan" gibi tavsiyeler duyarız. Herkes kendi deneyiminden yola çıkarak kendi deneyimince en doğru yöntemin başkaları için de doğru olabileceği yanılsamasına düşer çünkü... Ama bu tavsiyelerin hiçbiri aslında herkes için geçerli değildir. Örneğin hepimiz içgüdülerimize güvenerek karar alamayız, bazılarımız anlık spontane kararlarla mutlu olabilirken, bazılarımızın karar vermeden önce uzun uzun düşünmeye ve konuyu sindirmeye ihtiyaç duyar... Bazılarımız kararlarını kendi içinde almaya daha yatkın ve yetkinken, kimimizin başkalarıyla konuşmaya ve başkalarıyla konuşurken kendini duyarak kararlarını şekillendirmeye ihtiyacı var... çünkü hepimiz derinden benzersiziz. Ve bu benzersizliklerimizin kaynağı, karar verirken bizim için neyin en iyi olduğunu bilen içsel rehberliğimizdir.


Peki nedir bu içsel rehberlik? "Biri bana söylese de ben de rahat etsem, kararlarımı nasıl vermem gerektiği konusunda kafam rahat olsa" dediğini duyar gibiyim. İşte tam bu noktada Human Design bizi otoritemizle tanıştırıyor. Her birimizin tasarımında güçlü ve esnek yönleri farklıdır ve bu farklılıklar hepimizin bedenimizle iletişimini de farklı kılar. Tasarımımız sabit ve sürekli olarak bizde var olan enerjilere göre doğru karar verme yöntemimizi önerir. Çok basit şekilde şöyle düşünebiliriz; kendimizle ilgili karar verme otoritesini (yetkisini) tasarımımızda istikrarlı olan enerjilerimize, yani tanımlı merkezlerimize veriyoruz. Ve bunu yaparken merkezlerin kendi içerisindeki hiyerarşiye dikkat ediyoruz. Örneğin otoritemize bakarken ilk baktığımız merkez duygular merkezi. Duygular merkezi (Solar Plexus) hem bir farkındalık merkezi hem de bir motor merkezi olduğu için o kadar etkili bir merkezdir ki, tasarımımızda başka hangi merkezimiz tanımlı olursa olsun, duygular merkezimiz tanımlıysa duygusal otoriteli oluruz. Sıralamanın tamamını yazının sonunda paylaşacağım.


Hepimize genellikle kararlarımızı zihnimizle almamız gerektiği öğretiliyor, ya da çevremizden böyle görerek biz de öyle yapmamız gerektiğini düşünerek yetişiyoruz. Oysa zihin hiçbirimizin kararlarının dayanağı olamaz... Neden mi? Çünkü; zihnimiz kararlarını bugüne kadar “öğrendiklerine” dayandırır. Zihnimizin öğrendikleri ise tamamen dış faktörlere dayanır; ailenin seni nasıl yetiştirdiği, senden beklentileri, eğitim sisteminin sana öğrettikleri, sosyal normlarla oluşan homojenleşme baskısı vs... Zihnimiz karar verirken bu dış faktörlerin etkisiyle şartlanmıştır, bütün bildiği ve öğrendiği şeylerle “ideal” olanı arar. Oysa hiçbirimiz homojenleşmiş bir ideali yaşamak için bu hayatta değiliz. Hepimiz kendimiz olabilmek, kendi özgün varoluşlarımızı deneyimleyerek bütüne katkı sağlamak için bu hayattayız. Bu konuda güvenebileceğimiz kaynak ise bedenimizin bilgeliği... Bedenimiz tanımlı merkezlerimiz aracılığı ile tamamen bizi düşünerek, bizi bizim için doğru kararlara yönlendirir, yeter ki bedenimizi dinleyelim, duyalım, duymaya niyet edelim!


Bu noktada şunu hatırlatmak istiyorum, bedenimizin bizi kendimizi düşünerek karar vermeye yönlendirmesi “bencillik” olarak algılanmamalı. Bu çok düşülen bir tuzak. Bizler hepimiz bütünün bir parçasıyız ve kendi iyiliğimiz bize emanet, öncelikle kendi iyiliğimizden sorumluyuz. Çünkü bütüne olan katkımızı ancak kendimizin en iyi, en mutlu versiyonuyla sağlayabiliriz. Bizim için doğru olan karar her zaman çevremiz ve bütünün de hayrınadır. Ne diyorduk uçuş öncesi, önce kendi maskemizi takıyoruz, sonra yanımızdakine - çocuğumuz bile olsa- destek oluyoruz :)


Human Design'ı bir süredir takip ediyorsanız veya yeniyseniz bile, bu konuda bilgi sahibi herkesin tekrar tekrar “Stratejinizi ve Otoritenizi Takip Edin” dediğini duymuşsunuzdur. Çünkü bunu deneyimlemiş ve faydasını deneyimlemiş kişilerdir. Dışardan bakıldığında Human Design çok karmaşık, derin ve anlaması zor gelebilir. Haklısınız, öyle de! Başka türlü hepimizin eşsizliğini bu denli detaylı açıklaması mümkün olamazdı zaten :) Ancak tavsiye ettiği Strateji ve Otoriteleri takip etmek çok pratik ve uygulanabilirdir. Tasarımınızın tüm detayını anlamaya çalışmadan Stratejinizi ve otoritenizi deneyimlemeye başlayabilirsiniz. 😊O zaman zaten yaşamla etkileşimleriniz olması gerektiği hale yani sizin olağan akışınıza dönüşüyor ve siz kendi frekansınızı yaymaya başlıyorsunuz. Hayat da size doğru frekansdan cevap veriyor. Sonuç; kaderiniz ve sizin için doğru olan şeyler size doğru akmaya başlıyor. Human Design sisteminin büyüsü ve dehası burada yatıyor. Denemelisin!

Tüm detayı anlamaya çalışma çabasına kısaca geri dönmek istiyorum; size önerim tüm detayı anlamaya çalışmaktan önce strateji ve otoritenizi deneyimlemeye çalışın. Çünkü gerçekten hepimiz her detayı anlamamız gerekmiyor. Tüm detayı anlamaya çalışmak zihinsel bir süreç çünkü, oysa Human Design zihnimizi susturup bedenimize teslim olmaktan bahsediyor. Bırakın bunu konunun uzmanları sizin için yapsın ve size anlatsın; Hepimiz Human Design profesyoneli olmak için gelmedik bu hayata sonuçta 😊 Ve gelelim Otorite türlerine; Human Design Sisteminde 7 otorite türü vardır;

  • Duygusal Otorite (Emotional – Solar Plexus)

  • Sakral Otorite (Sacral)

  • Dalak Otorite (Splenic)

  • Ego Otorite (Ego)

  • Benlik Otorite (Self Projected)

  • Çevresel Otorite (Enviromental)

  • Ay Döngüsü Otoritesi (Lunar)

Otoritenin öneminden bu kadar bahsetmişken henüz hangi otoriteye sahip olduğunu bilmiyorsan, bu linkten doğum bilgilerini girerek ücretsiz beden grafiğini çıkartıp, beden grafiğinde “Inner Authority” yazan kısma bakarak kendi otoritenin hangisi olduğunu öğrenebilirsin. Otoriteni öğrendikten sonra instagram sayfamdan ilgili paylaşımları okuyarak keşfe başlamanı tavsiye ederim.


Kendini daha derinden tanımak ve farklı bir perspektiften bakmak istersen de, tasarımının bütünsel yorumlaması için hemen bir anlatım seansı planlayabilirsin ya da tasarım raporu talep edebilirsin!

Yakın zamanda bloğuma da otoritelerle ilgili daha detaylı yazılar ekleyeceğim, haberdar olmak istersen sayfama abone olmayı unutma.


Sevgiyle,

Firdevs




1.184 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Post: Blog2 Post
bottom of page